1 Haziran 2007 Cuma

İnanılmaz şeyler oluyor bu ülkede…

Bir ülke düşünün ki onun içinde yetişmiş, onun nimetleriyle belirli makamlara gelmiş insanlar o ülkeyi göz göre göre felakete sürükleyecek hamleleri gözlerini kırpmadan yapabiliyorlar. Bir ülke düşünün;halkın oyuyla iktidara gelmiş insanlar sırf reis-i cumhur bizden olsun inatçılığıyla (hakları var tabîi inkar edilemez çoğunluk olmaktan kaynaklanan) bütün dengeleri alt üst etmeyi göze alıyor, bir diğeri yıllardır hasretiyle yandığımız gerçek demokrasi ve özgürlük ortamına kavuşmak yolunda ufak adımlarla elde ettiğimiz kazanımları bir çırpıda yok etmek için dünden hazır,asker postalı sevdasında, bir diğeri memleketin kendilerine verdiği imkanlarla okumuş üniformalı veya takım elbiseli kesim hep bir ağızdan “olmaz kardeşim beni alakadar etmez ben elimdeki gücü halka devretmem bunun için gerekirse memleketi yakarım” demekte...

Bir adam ki parlak apoletleriyle çıkıyor ve halkın gözlerinin içine bakarak "biz savaş istiyoruz, her şey hazır,gidip gençlerimizi başka memleketlerde dağlara,ovalara sürüp aç kurtların ağzına atacağız, hükümet olacak sevmediğimiz yıkılmasını istediğimiz adamlar bize gerekli emri versinler!" diyor.

Niyet belli tabiî oradan gelecek her kırmızı bayrağa sarılı tabut yeniden seçimleri kazanması kesin olan ve onların sahip olduğu güçleri ellerinden almaya çalışan iktidar için oy kaybı demek. Her bir asker cenazesi on binlerce oyun AKP’ye gitmemesi demek, her bir Kürt cenazesi on binlerce Kürt oyunun AKP ’den kaçması demek…

Bu ne güzel bir hesap değil mi? Bir taşla iki kuş, üç kuş… yüz kuş… Neden? Çünkü;savaş demek güç demek, savaş demek para demek,aynı zamanda insanlar birer birer, onar onar öldükçe bu üniformalı ve takım elbiseli köşe başlarını tutmuş,memleket ekmeğiyle yetişmiş adamlar daha da büyük güç,daha da büyük kazançlar elde edecek.

Gençler ölecek, masumlar ölecek, halklar birbirine düşecek nefret tohumları öylesine köklenecek ki 1000 yıllık ortak tarihin esamesi bile kalmayacak. Ocaklar söndükçe, analar ağladıkça bunlar daha da güçlenecek,daha da palazlanacak. Çarklar hep onlara çalışacak dişlileri vatandaşı öğüttükçe, biz eriyip küçüldükçe onlar büyüyecek,yükselecek, apoletlerine yeni yeni yıldızlar katacak, takım elbiselerine en fiyakalı kravat iğnelerini,kol düğmelerini takacaklar.

Bundandır,bu:"Savaş isteriz" çığırtkanlığının nedeni, bundandır;gözlerini kan bürümelerinin nedeni, bunlardır;patlayan bombaların, taranan işçilerin, sivil ayrımı gözetmeyen vahşi ısmarlanmış eylemlerin nedeni.

Yapmak için yıkmak gerek… İşte bunların kendi hayallerinin ülkesini yapmak için varolan ülkeyi yıkmanın, ateşe atmanın, binleri, on binleri feda etmesinin ne önemi var ki?

Kurun beyler,kurun sinsi düzenlerinizi, yapın kapalı kapılar ardında hain planlarınızı ama bilin ki siz kapalı kapılar ardında planlar yaparken çok yukarılarda birileri de elbet bir şeyler planlıyordur.

Hiç yorum yok: